Memur Sen Korkuteli Şube Başkanı Şaban Dişli tarafından yapılan açıklamada; “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz. (Bakara 154). Sakın Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Ancak onların (cezalarını) gözlerin donup kalacağı bir güne ertelemektedir. (İbrahim 42)
AĞLAMAKTAN BAŞKA ÇARE ÜRETEMİYORUZ
Kıymetli basın mensupları ve muhterem Korkutelili kardeşlerim. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki bizim nasibimize de kelimelerin yettiği, avazımızın çıktığı kadar bağırmak düşüyor. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, “haydin gidiyoruz şu zalimi tepelemeye” denildiği zaman silahlarımızı kuşanıp, göğsümüzü gere gere, atlarımızın nallarını, tanklarımızın paletlerini, uçaklarımızın seslerini çıkarta çıkarta gidememenin ezikliğini yaşıyoruz. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki dünya mazlumları “yok mu bize yardım eden?” dediklerinde onlar için ağlamaktan başka çare üretememenin acziyetini yaşıyoruz. İşte bizim nasibimize bunların düşmesi bizleri kahrediyor.” İfadelerini kullandı.
MURSİ’MİZİ KATLETTİLER
Dişli; “Yine bir mazlum terk-i diyar eyledi bu alemden gözlerimizin önünde, çağa haykırarak gitti hem de. Bir davanın erliğini en güzel bir şekilde ispat ederek gitti. Mücadelesine zerre miskali bir leke bulaştırmadan, tertemiz gitti. Ama dünya Müslümanlarından alacaklı gitti. Koruyamadık Onu, alamadık zindandan Onu. Batıya satılmış liderler geçici dünya zevkinden dolayı onu kurban ettiler. Kendi tahtlarında birkaç gün daha kalabilmek adına Mursi’mizi katlettiler. Bize bak ey Sisi, seninle bu dünyada, olmadı ahrette kesinlikle hesaplaşacağız. Bu işi ahirete bırakmak çok ağırımıza gidiyor aslında. Seninle bu dünyada hesaplaşmak en çok isteyeceğimiz şeydir. Biz İslam ümmeti olarak bunu kendimize vazife bileceğiz, senin de bir gün darağacında sallandığını göreceğiz inşallah.” Dedi.
GÜN GELECEK TEK TEK SİZDEN HESAP SORACAĞIZ
Dişli; “ Mısır’ın meşru lideri Mursi’dir ve hep de öyle kalacaktır. Allah’ın, meleklerin ve bütün Müslümanların laneti senin üzerine olsun. Seni Allah’a şikayet ediyoruz. Seni kendi ellerimizle cezalandırmak istiyoruz. Sen ve senin gibiler bu dünyada zulmünün bedelini görmeden ölmemelisiniz. Özellikle ey Suudi Arabistan’ın zelil alçak, zalim yöneticileri, İsrail ve Amerikan uşakları sizi de unutmadık unutmayacağız ve Ey İsrail ey Amerika tarih sizi ve zulümlerinizi asla unutmayacak ve İnşallah gün gelecek tek tek sizden hesap soracağız. Bu zulümlerin hesabını ümmete vereceksiniz. Sizin ölümünüz kolay olmamalı. Bir mazlumu şehit ettiniz, Siz ancak bu dünyada cezanızı çekerseniz bu ümmetin içi ferahlar. Sizin Mursi’yi mahkemede öldürdüğünüze inanıyoruz. Hapisteyken ölürse daha büyük dert olur diye, şehadetini mahkeme anına denk getirdiğinize, yavaş yavaş öldürdüğünüze inanıyoruz. Kendinizi aklamak için, suçsuz çıkarmak için bir tezgah kurduğunuza inanıyoruz.” Dedi.
BİR YİĞİT GİBİ DÂVANI SONUNA KADAR SAVUNDUN
Dişli; “ Ey Sisi duyduk ki ülkende olağanüstü hal ilan etmişsin, alarm vaziyeti almışsın, ama bil ki korkunun ecele faydası yoktur. Bir gün kuduz köpekler gibi öleceksin ve kuduz köpekler gibi dirileceksin. Üzerine gelsek de dilini sarkıtacaksın, gelmesek de. Batıya karşı sarkıttığın dil ve salladığın kuyruk bir gün yerinden kımıldayamayacak. İşte o gün hesap günüdür. O günden kork ey şerli adam. Ey sevgili kardeşimiz Mursi, şehit olmadan önce “ülkemin menfaatleri için sırlarımla öleceğim” demişsin, son nefesine kadar kendini değil milletini ve ümmeti düşünmüşsün, nefsini kurtarmaya çalışanlara nispet, ümmetin hayrını istemişsin. Sen yaşarken güzelliğe, adalete, erdeme şahitlik ettiğin gibi ölürken de şahitlik ettin. Ölümün en güzelini seçtin. Sen görevini yaptın bizi utandırdın, sana karşı çok mahcubuz. Bir yiğit gibi dâvanı sonuna kadar savundun, hep dik durdun, zindanını saray eyledin, saraydaki Sisi’ye de hayatı zindan ettin. Sisi’yi kastederek “Düşmanlarım bana ne yapabilirler ki, hapsedilmem halvet, sürülmem hicret, öldürülmem ise şehadettir” dedin.” dedi.
BU DAVA YERE İNMEYECEK
Dişli; “ Kafirleri öyle korkutmuşsun ki cenazeni vermekten bile korktular. Dirinden korktukları gibi ölümünden daha çok korkuyorlar. Cenazeni sabahın beşinde defnediyorlar. Seni ümmetin omuzlarında taşımayı çok görüyorlar. Aslında sen bunların ne kadar korkak olduklarını da ispatlamış oldun. İşte zalimler böyle korkak, böyle ödlektir. Ey güzel insan sen güle güle gittin, bize de ağlamak düştü. Şeyh Ahmet Yasin’in, Fethi Şikaki’nin yanına gittin bize de ağıtın düştü. Nöbetini bize devrettin, inşallah bizler bu ağır yükü en iyi şekilde ifa edeceğiz. Bu dava dağlara sunuldu dağlar ufalandı, sen yüklendin şimdi sıra bizde Ey şehid Mursi, sen şu an meleklerin kanatlarında arşa yükselirken bizlerin senin yolunu devam ettirmekle sorumlu olduğumuzu biliyoruz, bunun azmini ve kararlılığını taşıyoruz. Sana söz veriyoruz, bu dava yere inmeyecek, bu dava gece gündüz yol alacak. Bu davayı artık biz sırtlanıyoruz. Sırtımız çatırdasa da biz düşeceğiz ama davamız düşmeyecek inşallah. Bize ışık tuttun, Rabbimiz de senin yolunu ışıtsın, nurlandırsın. Biz seni çok sevdik, Rabbimiz de seni çok sevsin. Sen alemlerin sahibi olan Allah’a emanet ol güzel insan. Güle güle mübarek insan. Sözlerime Şair Nurullah gencin şu dizeleriyle son veriyorum. Tasalanma yiğidim zaman bizden yanadır. Külümüzden yükselen duman bizden yanadır. Son durak son ilahi ferman bizden yanadır. Dünya düşman olsa iman bizden yanadır. Kanımız aksa da Zafer İslam’ındır inşallah” İfadelerini kullandı.