Arı, “Hemşerilerimden Destek istiyorum”

“Çokça üretim, hakça bölüşüm ekonomik hedefimizdir”

Arı, “  2002-2004 tarihleri arasında Antalya Barosu Yönetim Kurulu üyeliği;

2004-2006 tarihleri arasında Antalya Barosu Başkan Yardımcılığı görevlerine seçildim. 2006 yılından buyana da aralıksız olarak Antalya Barosu Türkiye Barolar Birliği Delegesi olarak seçilmekteyim.2003 yılında CHP’de Antalya İl Örgütü Seçimi ile ilk kez İl Yönetimine girdim. O tarihten sonra aralıksız 3 dönem il Yönetim Kurulu üyeliği ve bir dönem CHP Antalya İl Disiplin Kurulu Başkanlığı görevi üstlendim.2009 Yılından yapılan yerel seçimlerde Merkez Muratpaşa İlçesinden İl Genel Meclisi üyesi seçildim. Seçim sonuçlarında çıkan tablo sonucu CHP ve MHP koalisyonu yapılmasını sağlayarak Antalya İl Genel Meclisi Başkanlığına Seçildim. Cumhuriyet Halk Partisinin o tarihe kadar daha önce hiç etkili olmadığı  Özel İdare Kurumunun karar organı olan İl Genel Meclisine ilk defa bir CHP’li üye olarak seçilmiş oldum. Antalya’da mevcut 539 köy ve 79 Belde belediyesi başta olmak üzere özellikle bütün Antalya’ya hizmet etmeye çalıştım.” Dedi.

“Başta kırsal bölgelerimiz olmak üzere bütün Antalya ya hizmet götürdük”

Arı, “Görev sürecimiz içerisinde özellikle kırsal bölge olarak tanımladığımız alanlarda 2.500 km.’ye yakın asfalt; çok sayıda köyün içme suyu ve özellikle çok önemli tarımsal sulama projeleri; köy konakları, çok amaçlı salonlar, köy meydan düzenlemeleri; çok sayıda yeni okulun yapımı mevcut okulların ilave dersliklerinin ve tadilatlarının yapımı vs. her türlü alt yapı çalışmalarını gerçekleştirdik. Kısacası başta kırsal bölgelerimiz olmak üzere bütün Antalya ya hizmet götüren kişi olarak önemli bir siyasi görev üstlenmiş oldum. Antalya hizmet tarihinin en önemli yatırımlarından birisi olduğunu hep iddia ettiğimiz Konyaaltı-Sarısu-Tünektepe arasında şuan faaliyette bulunan teleferiğin dahi projelendirilip ödeneğinin ayrılıp ihalesi ve inşaatının yapımı bizim dönemde olmuştur. İl Genel Meclisi Başkanlığım döneminde Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı(Baka)’nın kuruluşundan itibaren 5 yıl süre ile Yönetim kurulu üyeliği; 2 yıl süre ile de Antalya Organize Sanayi Müteşebbis heyeti üyeliği görevlerinde de bulundum. Daha sonra  12 Ekim 2014 tarihinde CHP Antalya İl Başkanı seçildim.” Dedi.

“ Benim seçilmem aynı zamanda Korkuteli’nin de bir kazancı ve gururu olacaktır.”

Arı, “Kısacısı Antalya’mıza hizmet eden, vatandaşımızın sorunlarının çözümünü bilen bir siyasetçi olarak görevler üstlendim. Bugünde Bir Korkutelili arkadaşınız, kardeşiniz ve evladınız olarak Cumhuriyet Halk Partisinin Seçilebilir sırası olan 5.Sıradan milletvekili adayı olarak gösterilmiş bulunmaktayım. Siz hemşerilerimden siyaset dışı özel bir destek istiyorum. Tüm Korkutelili hemşerilerimin kolaylıkla ulaşabileceği, kendi evladınız olarak vereceğiniz destek benim için çok önemlidir. Benim seçilmem aynı zamanda Korkuteli’nin de bir kazancı ve gururu olacaktır. Sizlerle aynı sokaklarda büyümüş, hayatı paylaşmış bir kardeşiniz evladınız olarak güçlü bir destekle seçilmemde benim için ayrı bir gurur olacaktır.” Dedi.

“Çiftçi, esnaf, öğrenciler hak ettiği şekilde desteklenecek”

Arı, “ Bu gün ülkemizin geldiği noktada çözüm bekleyen çok sayıda sorun bulunmaktadır. CHP bu sorunların çözümünde çok önemli projeler hazırlamıştır. Çokça üretim, hakça bölüşüm ekonomik hedefimizdir. CHP iktidarında kısa ve uzun vadeli ekonomik tedbirlerle Türkiye ekonomisinin içine kıstırıldığı cendereden çıkartacağız. Korku ve umutsuzluğa karşı güven ve dayanışma ruhuyla değişimi yöneteceğiz, geleceğimizi inşa edeceğiz. Sosyal devlet ilkesini tam anlamıyla hayata geçireceğiz. Özellikle Yüksek Katma Değerli Üretim Programı; Kalkınma Kuşakları; İşletme Güç Birliği Programı; Yüksek Ücret ile Büyüme programı ve halkça paylaşım programları uygulanacaktır. Aile Sigortası mutlaka uygulanacaktır. Asgari ücret arttırılacak; emekliye bayramlarda iki maaş ikramiye uygulamasına geçilecek ,çiftçi, esnaf, öğrenciler hak ettiği şekilde desteklenecektir. Özellikle Yargının bağımsızlığı yeniden sağlanıp yargının siyasetin tesirinden kurtulması sağlanabilmelidir. Aksi halde toplumsal barış ve huzur kalmayacaktır. Yargıya güven olmayan bir toplumda huzur kalmaz. Barış kalmaz. Aksi halde kime güveneceğiz. Hukukun egemen olmadığı bir ülkeye yatırımcıda gelmez. Kısacası Hukuk oksijen gibidir.” dedi.

“ Bu gün sulama sularımız dahi özelleştirme tehdidi altındadır.”