Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Teşkilatlanmasından Sorumlu İlçe Başkan Yardımcısı Emel Küçükkavukçu müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi ile ilgili açıklama yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 02.08.2017 12:46
Haber Güncellenme Tarihi: 02.08.2017 12:46
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.korkutelimanset.com
Geçtiğimiz günlerde müftülere resmi nikah yetkisi
verilmesine yönelik kanun tasarısına tepkiler devam ediyor. Cumhuriyet Halk
Partisi Korkuteli İlçe Örgütü Kadın Teşkilatlanmasından sorumlu Başkan
Yardımcısı Emel Küçükkavukçu “ CHP Antalya Kadın Kolları İl Başkanımız Nilüfer
Deveci geçtiğimiz gün basın açıklaması yaptı. Biz kadınların tek sorunu evlenme
akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması mıdır? Diye sordu. Bende bu
soruyu yineliyorum. Tek derdimiz bu mu? Dedi. Küçükkavukçu “İl Başkanımız
Nilüfer Deveci’nin de ifade ettiği gibi “Medeni Kanun’un Türk Kadınına verdiği
haklardan, yine ve daima rahatsız oldunuz!Gün geçmiyor ki, İktidar’ın gerici
saldırılarına bir yenisi daha eklenmesin, çocuklar ve kadınlar hedef olmasın.
Türkiye gündeminde çok acil çözümlenmesi gereken sorunlar varken; İç ve dış
borçların trilyon dolarlara yaklaştığı, Her dört gençten birinin işsiz olduğu,
Terörün her gün yüreklerimizi kasıp kavurduğu, basının ve bilimin dört duvar
arasına hapsedildiği bir süreçte yapılacak hiçbir iş kalmamış gibi; iktidar
aile kurumunda kadının yasalardan aldığı hakkı gaspetmeye çalışıyor. Biz
kadınlar soruyoruz; Kadınlar her gün öldürülüyorken, Har gün tacize, tecavüze,
şiddete uğruyorken,Mutfakta yoksulluğa karşı direnirken, Çalışma hakları
elinden alınıyorken, 4+4+4 ile öğrenim hayatından uzaklaştırılıyorken, biz
kadınların tek sorunu evlenme akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması
mıdır?
Ey AKP! Bilin ki ;
“8 yaşındaki kız
çocuğunun ayağı, sandalyede otururken yere değiyorsa evlenebilir” diye fetva
veren tarikat şeyhlerinin; yurtlarda toplu istismara uğrayan çocuklara; “ bir
kereden bir şey olmaz”; Ve kadına tecavüz edildiğinde “ kürtaj yapılacağına
anne ölsün, biz bebeğe bakarız” diyebilen siyasetçilerin; 8-12 yaşındaki kız
çocuklarını imam nikahı ile gelin etmesine izin vermeyeceğiz. Bu yasa tasarısı
ile; evde doğum yapıldığındakimlik almak için doğum raporu aranmaksızın beyan
üzerine kimlik verilmesi, zorla, erken yaşta evlilik,çocuk tecavüzü ve
tacizlerinin meşrulaştırılıp,gerek kadın ve gerek çocuk ölümlerinin yeniden
artması ve yeni hukuki sorunların oluşmasına neden olacaktır. Buna izin
vermeyeceğiz! Medeni Kanun’un kadınlara verdiği haklardan neden rahatsız
oluyorsunuz? Bugünkü koşullarda, mevcut şartlarda; Türkiye’de evlendirme memuru
sayısındabir eksiklik, yetişememe durumu mu var? Müftülüklere de bu yetkinin
verilmesi, aile kurumuna, sosyal hayata dini tahakkümün dayatılmasıdır. Bu da
“Laiklik İlkesi” ne aykırıdır. Bu yasa tasarısı Türk Medeni Kanunu’ nun yok
sayılmasıdır. Müftülüklere, resmi nikah kıyma yetkisinin verilmesi Medeni
Kanun’a ve Laikliğe meydan okumadır. Kabul edilemez! Buna izin vermeyeceğiz!
Müfütülükler dini makamlardır. Laiklik İlkesi yurttaşların bir arada
yaşamasının, demokrasinin ve kadın haklarının güvencesidir. Bu yasanın
onaylanması halinde; Anayasa, Medeni Kanun ve Cumhuriyetin nitelikleri göz ardı
edilecek.Kamu hizmetinin sadece bir inanca yönelik düzenleme ile, her açıdan ayrıştırılmaya
çalışılan toplumun, nikah üzerinden de bölünmesine yol açacaktır. Dini nikah
kıydıranlar, resmi nikah kıydıranlar.Dini nikah resmileştiği
takdirde,kadın-erkek eşitliği ortadan kalkacaktır. Müftülüğe, boşatma yetkisi
de verilecek midir? Bu durum Cumhuriyetin niteliklerinden vazgeçmektir. Bu
topraklar dinine sahip çıkan, gelenek ve göreneklerine bağlı insanların evidir.
Ancak; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti olmakla kadınlar
evlenirken, Medeni Kanun’la hakları güvence altına alınmıştır. Endişe ile
görüyoruz ki İktidar, bu ve bunun gibi uygulamalarla sinsice, Laik düzeni yavaş
yavaş yok etmeye çalışmaktadır. Bir arada yaşamamızı sağlayan, Laikliğe açılan
her gedik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir. Bu gün daha net görüyoruz
ki, siyasi iktidarın son yıllarda “dava” dediği şey Laik düzenin ve Atatürk
Cumhuriyeti’nin yıkılması davasından başka bir şey değildir. Buna izin
vermeyeceğiz! Bu düzenlemeyi getirenlerin en büyük korkusu, direnen, mücadele
eden kadınlardır! Atatürk’ün biz kadınlara verdiği haklar; Türkiye’de
kadınların sosyal statüsü, 1926 Medeni Kanunu ile resmen tanımlanmıştır.
Bizlere düşen, bu Medeni Kanunu daha ileriye taşımaktır. Biz Atatürk
devrimlerinin uygulayıcısı kadınlar olarak, Gelin kadınlar bir olalım.. Atatürk
Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan, geleceğimizi karartan, kadını toplumdan
dışlayan her türlü uygulamanın karşısında olduğumuzu ve bu yasa tasarısının
çıkmaması için elimizden geleni yapacağımızı ve mücadelemize devam edeceğimizi
bir kez daha haykıralım. Bu düzenlemeyi derhal geri çekin! YAŞASIN TAM
BAĞIMSIZ, LAİK, SOSYAL HUKUK DEVLETİ! YAŞASIN KADINLAR! YAŞASIN HAK, HUKUK,
ADALET!” İfadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
CHP’li kadınlardan basın açıklaması
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Teşkilatlanmasından Sorumlu İlçe Başkan Yardımcısı Emel Küçükkavukçu müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi ile ilgili açıklama yaptı.
Ey AKP! Bilin ki ;
“8 yaşındaki kız çocuğunun ayağı, sandalyede otururken yere değiyorsa evlenebilir” diye fetva veren tarikat şeyhlerinin; yurtlarda toplu istismara uğrayan çocuklara; “ bir kereden bir şey olmaz”; Ve kadına tecavüz edildiğinde “ kürtaj yapılacağına anne ölsün, biz bebeğe bakarız” diyebilen siyasetçilerin; 8-12 yaşındaki kız çocuklarını imam nikahı ile gelin etmesine izin vermeyeceğiz. Bu yasa tasarısı ile; evde doğum yapıldığındakimlik almak için doğum raporu aranmaksızın beyan üzerine kimlik verilmesi, zorla, erken yaşta evlilik,çocuk tecavüzü ve tacizlerinin meşrulaştırılıp,gerek kadın ve gerek çocuk ölümlerinin yeniden artması ve yeni hukuki sorunların oluşmasına neden olacaktır. Buna izin vermeyeceğiz! Medeni Kanun’un kadınlara verdiği haklardan neden rahatsız oluyorsunuz? Bugünkü koşullarda, mevcut şartlarda; Türkiye’de evlendirme memuru sayısındabir eksiklik, yetişememe durumu mu var? Müftülüklere de bu yetkinin verilmesi, aile kurumuna, sosyal hayata dini tahakkümün dayatılmasıdır. Bu da “Laiklik İlkesi” ne aykırıdır. Bu yasa tasarısı Türk Medeni Kanunu’ nun yok sayılmasıdır. Müftülüklere, resmi nikah kıyma yetkisinin verilmesi Medeni Kanun’a ve Laikliğe meydan okumadır. Kabul edilemez! Buna izin vermeyeceğiz! Müfütülükler dini makamlardır. Laiklik İlkesi yurttaşların bir arada yaşamasının, demokrasinin ve kadın haklarının güvencesidir. Bu yasanın onaylanması halinde; Anayasa, Medeni Kanun ve Cumhuriyetin nitelikleri göz ardı edilecek.Kamu hizmetinin sadece bir inanca yönelik düzenleme ile, her açıdan ayrıştırılmaya çalışılan toplumun, nikah üzerinden de bölünmesine yol açacaktır. Dini nikah kıydıranlar, resmi nikah kıydıranlar.Dini nikah resmileştiği takdirde,kadın-erkek eşitliği ortadan kalkacaktır. Müftülüğe, boşatma yetkisi de verilecek midir? Bu durum Cumhuriyetin niteliklerinden vazgeçmektir. Bu topraklar dinine sahip çıkan, gelenek ve göreneklerine bağlı insanların evidir. Ancak; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti olmakla kadınlar evlenirken, Medeni Kanun’la hakları güvence altına alınmıştır. Endişe ile görüyoruz ki İktidar, bu ve bunun gibi uygulamalarla sinsice, Laik düzeni yavaş yavaş yok etmeye çalışmaktadır. Bir arada yaşamamızı sağlayan, Laikliğe açılan her gedik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir. Bu gün daha net görüyoruz ki, siyasi iktidarın son yıllarda “dava” dediği şey Laik düzenin ve Atatürk Cumhuriyeti’nin yıkılması davasından başka bir şey değildir. Buna izin vermeyeceğiz! Bu düzenlemeyi getirenlerin en büyük korkusu, direnen, mücadele eden kadınlardır! Atatürk’ün biz kadınlara verdiği haklar; Türkiye’de kadınların sosyal statüsü, 1926 Medeni Kanunu ile resmen tanımlanmıştır. Bizlere düşen, bu Medeni Kanunu daha ileriye taşımaktır. Biz Atatürk devrimlerinin uygulayıcısı kadınlar olarak, Gelin kadınlar bir olalım.. Atatürk Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan, geleceğimizi karartan, kadını toplumdan dışlayan her türlü uygulamanın karşısında olduğumuzu ve bu yasa tasarısının çıkmaması için elimizden geleni yapacağımızı ve mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha haykıralım. Bu düzenlemeyi derhal geri çekin! YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ, LAİK, SOSYAL HUKUK DEVLETİ! YAŞASIN KADINLAR! YAŞASIN HAK, HUKUK, ADALET!” İfadelerini kullandı.En Çok Okunan Haberler