Çıldır, “Profili Düşük Kabine”

CHP Korkuteli İlçe Örgütü Başkanı Yıldıray Çıldır, Yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin açıklanan yeni kabinesini değerlendirdi. Çıldır, yeni kabine ile ilgili yaptığı ilk değerlendirmesinde, “Öncelikle yeni kabinenin vatanımıza milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah çağdaş Türkiye umudunda, ekonomik, siyasal, refah, terör, işsizlik ve huzur noktasında ülkenin özlediği tabloya ulaştıran bir çalışma ve gayret göstererek beklentiler karşılanır” ifadelerine yer verdi.

“Eş, dost, akraba heyetinden oluşmuş”

Başkan Çıldır, yeni kabinenin güven verici olmadığını da eleştirerek; “Tüm yetkiler tek kişinin iki dudağı arasında sıkıştırıldığı için kabineye çok büyük umut bağlamamak lazım. Bu pozisyona göre de profili düşük bir kabine. Bir anlamda tek adamın danışmanlar kurulu gibi olmuş. Eş, dost, akraba heyetinden oluşmuş bir danışmanlar heyeti görüntüsü veriyor. Türkiye’nin sorunlarını çözme kapasitesinden uzak. 25 Haziran’dan itibaren piyasalara güven verecek süreç başlayacak demişlerdi. Sorun çözücü ve güven verici bir tablo göstermiyor kabine” dedi.

“Tarihi itirafların kabinesidir”

Kabinede yer alan isimleri de değerlendiren Çıldır; “15 Temmuz şehidinin kardeşi ile 15 Temmuz’u yapan örgüte mensup tutuklu sanığın kardeşi aynı kabinede artık. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin kardeşi Celal Bayar Üniversitesi rektörü iken ihraç edilip tutuklandı. Bu kabine büyük çelişki ve tarihi itirafların kabinesidir. Devleti şirket gibi yönetme azmi, kabineye damgasını vurdu. Kabineyi oluşum şekli ile özensiz, liyakat açısından yetersiz, geleceğe vaat ettiği haliyle umutsuz bir kabine olarak görüyoruz” dedi.

“Devrin adı Lale Devri’dir”

Yapılan değerlendirmelerde, yeni sistemi lale devrine benzeten Başkan Çıldır, “ Bakanlar Kurulunu, müsteşarlar kurulu olarak değerlendirmek gerekir. 13. Cumhurbaşkanı görevine başlarken kamuoyunun hafızasında şunlar kaldı; mızraklar, kılıçlar, kalkanlar, akide şekeri, ab-ı hayat şurubu. Bunlar Osmanlı’da padişahların devir tesliminde ya da bir padişah ölünce, yerine geçen şehzadenin yaptığı işlerdir. Bu yeni devrin adı; kurucu Cumhuriyet, yeni sistem değil. Dün Türkiye’de başlayan devrin adı Lale Devri’dir. Lale Devri’nde de vatandaş aç, sefil, perişanken, 500 altına laleler satın alınırdı. Şimdi sarayda bunları görüyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Kışlaya siyaset girdi”