Korkuteli’ne bağlı Dereköy Yaylası'nda açılmak istenilen kömür madenine karşı yıllardır bıkmadan usanmadan direnişini sürdürüyor. Projenin yayla niteliğindeki bölgenin geleceğini karartmasından endişe eden köylüler maden ocağına karşı açılan davanın keşfi sırasında maden sahasında bir araya gelerek seslerini duyurmak istediler. Yöre halkına ilçedeki siyasi parti temsilcileri ve oda başkanları da destek verdi.
Haber Giriş Tarihi: 14.10.2022 16:49
Haber Güncellenme Tarihi: 14.10.2022 16:49
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.korkutelimanset.com
Dereköylülerin Avukatı Burak Tuncal konu ile ilgili; “Korkuteli İlçemiz Dereköy Mahallemizin yaylasında '' Kömür Ocağı İşletmeciliği, Kırma Eleme ve Paketleme Tesisi'' yapılabilmesi için Antalya Toprak Koruma Kurulunun ''tarım dışı kullanma amacına uygundur'' kararına karşı olarak Antalya 3. İdare Mahkemesinde açtığımız 2. Davanın bugün keşfi yapıldı. Korkuteli'nin su kaynaklarının ve verimli tarım arazilerinin bulunduğu bu bölgede, kömür ocağı açılmasını istemeyen Dereköylü yurttaşlarımız, konuyu takip eden Korkutelili vatandaşlarımız ve meslektaşlarım ile birlikte bugün bir kez daha karşı çıktığımızı ifade ettik.
DOĞA KATLİAMI YAPILMAK İSTENİLİYOR
İlk açmış olduğumuz ''ÇED Gerekli Değildir'' kararına karşı olan davamızı kazanmış olmamıza rağmen Danıştay tarafından karar bozuldu. Çünkü kömür ocağını açmak isteyen sermaye şirketi hiç boş durmuyor. Daha öncesinde de söylediğim gibi maden şirketi sürekli olarak farklı yöntemlere başvurarak maden ocağını açma çabası içerisinde olacaktır. Ancak biz de sürekli olarak bunun karşısında olup mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Korkuteli'nin ekmeğini yiyip suyunu içen herkesin bu konuya sarılması ve sahiplenmesi gerektiği bir noktadayız. Bu ilçe hepimizin ve kömür ocağı şirketi tarafından tamiri mümkün olmayacak şekilde bir doğa katliamı yapılmak isteniliyor. Kömür ocağı açıldıktan sonra bu işin geri dönüşü ve telafisi yok. Bu katliama dur demekte hepimizin asli görevidir, böyle de olmalıdır. Unutmayalım ki toprağın üstünde olanlar, altında olanlardan daha kıymetlidir.” Açıklamasında bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dereköylülerin Direnişi Sürüyor
Korkuteli’ne bağlı Dereköy Yaylası'nda açılmak istenilen kömür madenine karşı yıllardır bıkmadan usanmadan direnişini sürdürüyor. Projenin yayla niteliğindeki bölgenin geleceğini karartmasından endişe eden köylüler maden ocağına karşı açılan davanın keşfi sırasında maden sahasında bir araya gelerek seslerini duyurmak istediler. Yöre halkına ilçedeki siyasi parti temsilcileri ve oda başkanları da destek verdi.
Dereköylülerin Avukatı Burak Tuncal konu ile ilgili; “Korkuteli İlçemiz Dereköy Mahallemizin yaylasında '' Kömür Ocağı İşletmeciliği, Kırma Eleme ve Paketleme Tesisi'' yapılabilmesi için Antalya Toprak Koruma Kurulunun ''tarım dışı kullanma amacına uygundur'' kararına karşı olarak Antalya 3. İdare Mahkemesinde açtığımız 2. Davanın bugün keşfi yapıldı. Korkuteli'nin su kaynaklarının ve verimli tarım arazilerinin bulunduğu bu bölgede, kömür ocağı açılmasını istemeyen Dereköylü yurttaşlarımız, konuyu takip eden Korkutelili vatandaşlarımız ve meslektaşlarım ile birlikte bugün bir kez daha karşı çıktığımızı ifade ettik.
DOĞA KATLİAMI YAPILMAK İSTENİLİYOR
İlk açmış olduğumuz ''ÇED Gerekli Değildir'' kararına karşı olan davamızı kazanmış olmamıza rağmen Danıştay tarafından karar bozuldu. Çünkü kömür ocağını açmak isteyen sermaye şirketi hiç boş durmuyor. Daha öncesinde de söylediğim gibi maden şirketi sürekli olarak farklı yöntemlere başvurarak maden ocağını açma çabası içerisinde olacaktır. Ancak biz de sürekli olarak bunun karşısında olup mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Korkuteli'nin ekmeğini yiyip suyunu içen herkesin bu konuya sarılması ve sahiplenmesi gerektiği bir noktadayız. Bu ilçe hepimizin ve kömür ocağı şirketi tarafından tamiri mümkün olmayacak şekilde bir doğa katliamı yapılmak isteniliyor. Kömür ocağı açıldıktan sonra bu işin geri dönüşü ve telafisi yok. Bu katliama dur demekte hepimizin asli görevidir, böyle de olmalıdır. Unutmayalım ki toprağın üstünde olanlar, altında olanlardan daha kıymetlidir.” Açıklamasında bulundu.
En Çok Okunan Haberler