Dün Korkuteli’nde 3 Mayıs Türkçülük Günü münasebeti ile etkinlikler yapıldı. Etkinliklerde başı çeken Ülkü Ocakları Başkanı Alper Kaan Yurt dün 3 Mayıs Türkçülük günü ile ilgili yaptığı basın açıklamasında bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 04.05.2017 11:41
Haber Güncellenme Tarihi: 04.05.2017 11:41
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.korkutelimanset.com
Ülkü Ocakları Korkuteli Temsilciliği dün 3 Mayıs
Türkçülük Günü münasebeti ile Meslek Yüksek Okulu ve Anıt Meydan ‘da
etkinlikler düzenledi. Günün anlam ve önemi ile ilgili basın açıklaması yapan Ülkü
Ocakları Başkanı Alper Kaan Yurt “Bilindiği gibi 3 Mayıs 1944 olaylarının yıl
dönümü, Türkçüler bayramı olarak kutlanmaktadır. 3 Mayıs 1944, Türk
topraklarında yok edilmek istenen Türkçü düşüncenin şaha kalktığı sembol
gündür. Geçtiğimiz asrın ilk Türkçü Başbuğu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün
inkılâpları ve hizmetleri ile Türk Kültürü temelleri üzerinde yükselen
Cumhuriyetimiz, 1944 Baharında Sovyet rüzgârının da etkisi ile Türk kimliğinden
uzaklaştırılmak istenmiştir. Türk’ü köksüzleştirme hareketine dur deme açık
yürekliliğini gösteren Nihal Atsız ve dava arkadaşları mahkeme ve hapislere
düşürülmüş, Komünist Sabahattin Ali – Türkçü Atsız davası Irkçı-Turancı
davasına dönüştürülerek onların şahsında Türkçülük yargılanmıştır.3 Mayıs
1944’te Ankara sokakları, daha önce hiç şahit olmadığı Milliyetçi refleksin
gösterilmesine sahne olmuş, Türkçü Gençler, fikir büyüklerini yalnız
bırakmamıştır. Yüzlerce Türkçü genç, Hükümetin talimatıyla tutuklanarak çeşitli
işkencelere maruz bırakılmıştır. Tutuklananlar arasında önemli Türkçü aydın ve
askerler de vardır. “ Dedi.
“Musul ve Kerkük Peşmerge sürülerinin insafına terkedilmiş
kaybedilme noktasına gelmiştir.”
Alper Kaan Yurt “ Necdet Sancar, Remzi Oğuz Arık,
Reha Oğuz Türkkan, Fethi Tevetoğlu ve Alparslan Türkeş gibi nice vatan evladı
1949’a kadar sürecek işkence, tahkikat ve esarete tabii tutuldular. Fakat 3
Mayıs hareketi Türk Gençliğinin yüreğinde taşıdığı Türklük ateşini söndürmemiş
aksine daha da parlatmıştır. Irkçılık-Turancılık davasının gerekçelerinden biri
olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız- Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944
tarihli duruşmasından sonra yaşanan “Ankara Yürüyüşü”‘nü anmak amacıyla, ilk
defa 3 Mayıs 1945 tarihinde, Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki
Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm
tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar,
Türkçülük Günü (Bayramı) adını almıştır.Yılda bir defa da olsa Türklük ve
Türkçülük dava ve kaygıları olan insanları bir araya getirmeye sebep olan bu
gün bizler için çok önemli ve özeldir.Değerli arkadaşlar, 21. yüzyıl maalesef,
genelde insanlık ve milletimiz, özelde ise yurdumuz ve milletimiz açısından
sıkıntılarla dolu bir şekilde başlamıştır. Küresel sömürünün doymak bilmeyen
iştahı dünyanın her yerini özellikle İslam coğrafyasını kan ve gözyaşı gölüne
çevirmiştir. Kuzey Irak’ta bin yıllık Türk yurdu olan Musul ve Kerkük Peşmerge
sürülerinin insafına terkedilmiş kaybedilme noktasına gelmiştir.” Dedi.
“Ahıska Türkleri hala yurtsuzluğun mutsuzluğunu yaşamaktadır.”
Yurt “ Ahıska Türkleri hala yurtsuzluğun
mutsuzluğunu yaşamaktadır. Karabağ Türkleri öz yurtlarında yurtsuzluğun
acısıyla kıvranmaktadır.Doğu Türkistan’da Çin zulmü sürerken, Kırım yeniden
kanatılan bir yara olarak karşımızda durmaktadır.Kırım, Türk memleketi olmaktan
çıkartılmaya çalışılıyor!Türkiye artık dostlarının güvendiği, düşmanlarının
çekindiği bir ülke olmaktan çıkmıştır. Dostluğuna güvenilmez, sözüne itibar
edilmez bir Ortadoğu ülkesi haline gelmiştir. Sınırlarımız dahilinde ülkemizin
bir bölümünde hakimiyet adeta bilinçli bir şekilde bölücü örgüte
terkedilmiştir. İstiklal marşımız söylenmez olmuş, şanlı bayrağımız askeri
bölge ve de bazı resmi kurumların önünde adeta öksüzce dalgalanır hale
getirilmiştir. İktidarın şımarttığı siyasal destekli bölücü örgüt, yol
kontrolleri başta olmak üzere bölgede her fırsatta gövde gösterisi yaparken;
Siyasi uzantısı TBMM çatısı altında devletimize ve milletimize saldırma
cüretini gösterir hale gelmiştir. Bütün bunlardan daha elim ve vahimi ülkeyi
yönetenler gaflet ve delalet sınırlarını çoktan aşıp ihanet boyutuna dayanan
tavırlar sergilemektedirler.Hangi sebep ve ihtiyaçla söylendiğine akıl sır
erdiremediğimiz “Acıları anlama” jesti Ermenileri bile şaşkına
çevirmiştir.Türk’ün kutsalları kuşatılmış, Türk’e saldıran köpekler serbest
bırakılırken taşlar bağlanmıştır.Bu her yönüyle acı ve hüzün veren durumdan
kurtulma çareleri arayan Türk milliyetçileri moral ve güven tazeleme adına,
Türklük kurultaylarına ev sahipliği yapmış bu soylu dağın eteklerinde soylu
sevdamızın çağrısına uyup toplandık.Bizleri bir araya getiren bu kutlu günü, 3
Mayıs Türkçüler Bayramı’nı kutluyor, binlerce yıllık Türklük ülküsünü
edebiyatla, teknolojiyle, yöneticilikle, hoşgörüyle, savaşla, sevgiyle,
mücadeleyle, hayatıyla, beyniyle bu günlere taşıyan adlı-adsız bütün ülkü
devlerini rahmet ve minnetle anıyorum.
VARLIĞIMIZ TÜRK
VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!” diyerek sözlerine son verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ülkü Ocakları Türkçülük Gününü Kutladı
Dün Korkuteli’nde 3 Mayıs Türkçülük Günü münasebeti ile etkinlikler yapıldı. Etkinliklerde başı çeken Ülkü Ocakları Başkanı Alper Kaan Yurt dün 3 Mayıs Türkçülük günü ile ilgili yaptığı basın açıklamasında bulundu.
Ülkü Ocakları Korkuteli Temsilciliği dün 3 Mayıs Türkçülük Günü münasebeti ile Meslek Yüksek Okulu ve Anıt Meydan ‘da etkinlikler düzenledi. Günün anlam ve önemi ile ilgili basın açıklaması yapan Ülkü Ocakları Başkanı Alper Kaan Yurt “Bilindiği gibi 3 Mayıs 1944 olaylarının yıl dönümü, Türkçüler bayramı olarak kutlanmaktadır. 3 Mayıs 1944, Türk topraklarında yok edilmek istenen Türkçü düşüncenin şaha kalktığı sembol gündür. Geçtiğimiz asrın ilk Türkçü Başbuğu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün inkılâpları ve hizmetleri ile Türk Kültürü temelleri üzerinde yükselen Cumhuriyetimiz, 1944 Baharında Sovyet rüzgârının da etkisi ile Türk kimliğinden uzaklaştırılmak istenmiştir. Türk’ü köksüzleştirme hareketine dur deme açık yürekliliğini gösteren Nihal Atsız ve dava arkadaşları mahkeme ve hapislere düşürülmüş, Komünist Sabahattin Ali – Türkçü Atsız davası Irkçı-Turancı davasına dönüştürülerek onların şahsında Türkçülük yargılanmıştır.3 Mayıs 1944’te Ankara sokakları, daha önce hiç şahit olmadığı Milliyetçi refleksin gösterilmesine sahne olmuş, Türkçü Gençler, fikir büyüklerini yalnız bırakmamıştır. Yüzlerce Türkçü genç, Hükümetin talimatıyla tutuklanarak çeşitli işkencelere maruz bırakılmıştır. Tutuklananlar arasında önemli Türkçü aydın ve askerler de vardır. “ Dedi.
“Musul ve Kerkük Peşmerge sürülerinin insafına terkedilmiş kaybedilme noktasına gelmiştir.”
Alper Kaan Yurt “ Necdet Sancar, Remzi Oğuz Arık, Reha Oğuz Türkkan, Fethi Tevetoğlu ve Alparslan Türkeş gibi nice vatan evladı 1949’a kadar sürecek işkence, tahkikat ve esarete tabii tutuldular. Fakat 3 Mayıs hareketi Türk Gençliğinin yüreğinde taşıdığı Türklük ateşini söndürmemiş aksine daha da parlatmıştır. Irkçılık-Turancılık davasının gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız- Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan “Ankara Yürüyüşü”‘nü anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde, Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar, Türkçülük Günü (Bayramı) adını almıştır.Yılda bir defa da olsa Türklük ve Türkçülük dava ve kaygıları olan insanları bir araya getirmeye sebep olan bu gün bizler için çok önemli ve özeldir.Değerli arkadaşlar, 21. yüzyıl maalesef, genelde insanlık ve milletimiz, özelde ise yurdumuz ve milletimiz açısından sıkıntılarla dolu bir şekilde başlamıştır. Küresel sömürünün doymak bilmeyen iştahı dünyanın her yerini özellikle İslam coğrafyasını kan ve gözyaşı gölüne çevirmiştir. Kuzey Irak’ta bin yıllık Türk yurdu olan Musul ve Kerkük Peşmerge sürülerinin insafına terkedilmiş kaybedilme noktasına gelmiştir.” Dedi.
“Ahıska Türkleri hala yurtsuzluğun mutsuzluğunu yaşamaktadır.”
Yurt “ Ahıska Türkleri hala yurtsuzluğun mutsuzluğunu yaşamaktadır. Karabağ Türkleri öz yurtlarında yurtsuzluğun acısıyla kıvranmaktadır.Doğu Türkistan’da Çin zulmü sürerken, Kırım yeniden kanatılan bir yara olarak karşımızda durmaktadır.Kırım, Türk memleketi olmaktan çıkartılmaya çalışılıyor!Türkiye artık dostlarının güvendiği, düşmanlarının çekindiği bir ülke olmaktan çıkmıştır. Dostluğuna güvenilmez, sözüne itibar edilmez bir Ortadoğu ülkesi haline gelmiştir. Sınırlarımız dahilinde ülkemizin bir bölümünde hakimiyet adeta bilinçli bir şekilde bölücü örgüte terkedilmiştir. İstiklal marşımız söylenmez olmuş, şanlı bayrağımız askeri bölge ve de bazı resmi kurumların önünde adeta öksüzce dalgalanır hale getirilmiştir. İktidarın şımarttığı siyasal destekli bölücü örgüt, yol kontrolleri başta olmak üzere bölgede her fırsatta gövde gösterisi yaparken; Siyasi uzantısı TBMM çatısı altında devletimize ve milletimize saldırma cüretini gösterir hale gelmiştir. Bütün bunlardan daha elim ve vahimi ülkeyi yönetenler gaflet ve delalet sınırlarını çoktan aşıp ihanet boyutuna dayanan tavırlar sergilemektedirler.Hangi sebep ve ihtiyaçla söylendiğine akıl sır erdiremediğimiz “Acıları anlama” jesti Ermenileri bile şaşkına çevirmiştir.Türk’ün kutsalları kuşatılmış, Türk’e saldıran köpekler serbest bırakılırken taşlar bağlanmıştır.Bu her yönüyle acı ve hüzün veren durumdan kurtulma çareleri arayan Türk milliyetçileri moral ve güven tazeleme adına, Türklük kurultaylarına ev sahipliği yapmış bu soylu dağın eteklerinde soylu sevdamızın çağrısına uyup toplandık.Bizleri bir araya getiren bu kutlu günü, 3 Mayıs Türkçüler Bayramı’nı kutluyor, binlerce yıllık Türklük ülküsünü edebiyatla, teknolojiyle, yöneticilikle, hoşgörüyle, savaşla, sevgiyle, mücadeleyle, hayatıyla, beyniyle bu günlere taşıyan adlı-adsız bütün ülkü devlerini rahmet ve minnetle anıyorum.
VARLIĞIMIZ TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!” diyerek sözlerine son verdi.En Çok Okunan Haberler