Veli Yorulmaz; “Vazgeçmeyeceğiz”

Mensubu olmayı kıvanç kaynağı sayarak bekasına hayatımızı adadığımız necip Türk Milleti'nin 1 Kasım 2015 günü yapılan Milletvekili Genel Seçimlerinde ortaya koyduğu irade, varlığını bu Yüce Millete bağlamış tüm Türk milliyetçilerine ağır ve hayati bir sorumluluk yüklemiştir. Omuzlarımıza yüklenen bu sorumluluk, şahsi makam ve mevkilerin korunması gayretiyle uydurulmuş bahanelerle gölgelenemeyecek kadar açık biçimde ortada durmaktadır. Bugün bu gerçekle yüzleşmekten ve gereğini yapmaktan kaçınmak, hem kutlu davamıza hem de Büyük Türk Milleti'ne ihanettir. Kutlu davamızın tecelligahı olan Milliyetçi Hareket Partisi'nin varlık gayesi, Türk Milliyetçilerini yönetimde hakim kılmak, Türk Devleti'nin Türk Milliyetçi Hareketi tarafından idare edilmesini temin etmektir. Aksi halde bir siyasi partinin mevcudiyeti anlamsızdır. Ülkücülük, sadece kendi iç dünyamızda yaşatmakla yetineceğimiz bir dava değil milletimizin geleceğini inşa etmek için milletin tüm fertlerine benimsetmekle mükellef olduğumuz idealdir” dedi.

“Türk evlatları amacını unutmamalı”

Açıklamasına devam eden Yorulmaz; “Partimiz adına ortaya çıkan mevcut olumsuz tabloyu bir takım hayali bahanelerle perdelemeye çalışmak, milletin önümüze koyduğu gerçeği görmezden gelerek parti içi makam ve mevkileri muhafaza etmenin yollarını aramak ne dava adamlığıyla ne de ülkücülükle bağdaşmayacaktır. Hele ki milletin iradesi yüzünden yine milleti suçlamak, büyük acizlik ve densizliktir. Bugün biz Türk milliyetçilerine düşen en önemli görev, milletin geleceğini gerçek Türk evlatlarına tevdii etme amacımızı unutmamak ve bu amacın gerçeğe dönüşmesi için gereken kararlılık ve fedakarlığı göstermektir. Milletin defalarca kez bize verdiği mesaj, artık hiçbir balçıkla sıvanamayacak kadar açıktır. Türk Milliyetçileri, Türk Milletinin güvenip benimseyeceği kadroları işbaşına getirmek zorundadır. Liyakatin takdiri yalnızca millete aittir. Milletimizin defalarca kez teveccühünü esirgediği kadrolarla devam etmek, mensubu olduğumuz davanın esas gayesine ihanet etmek olacaktır. Netice itibariyle; Bizim davamızda yılgınlık yoktur. Yorgunluk yoktur. Vazgeçmek yoktur. 'Başaracağız' diye ettiğimiz yemini gerçek kılmak için evvela milletin teveccühünü kazanmak gerektiğini bilmeli, gereğini de sürat ve cesaretle yapmalıyız. Hiç kimsenin şüphesi ve endişesi olmasın; 'Başaracağız' dedi.