Korkuteli siyasetinde son dönemde dikkat çeken bir durum var: Ağır sözler, sert ithamlar ve bitmek bilmeyen polemikler. Siyasetin doğasında tartışma elbette vardır, olmalıdır da. Fakat bu tartışmaların yapıcı olması, çözüm odaklı ilerlemesi ve halkın gerçek ihtiyaçlarını gözetmesi gerekmez mi?

Maalesef geldiğimiz noktada, nazik siyaset dili yerini keskin söylemlere bırakmış durumda. Karşılıklı ithamlar, gereksiz sertleşen açıklamalar ve bitmek bilmeyen kayıkçı kavgaları… Peki bu gerilim ortamı Korkuteli'ne ne kazandırıyor? Kocaman bir hiç!Korkuteli halkı, siyasetçilerin birbirine laf yetiştirmesini değil, hizmet üretmesini bekliyor. Polemiklerle geçen günler, ilçemizin gerçek sorunlarını gölgelemekten başka bir işe yaramıyor. Oysa konuşmamız gereken konular çok açık:

TOKİ projeleri ne durumda?

Hastane ve doktor eksiklikleri nasıl giderilecek?

Yeni bir kültür merkezi için ne zaman adım atılacak?

Siyaset, halkın sesini duyurmanın bir yoluysa, bugün halkın sesi açık ve net: Hizmet görmek istiyoruz. Laf değil, icraat bekliyoruz. Halk hizmet, yatırım beklerken, siyasetin gereksiz polemiklerle vakit kaybetmesi kabul edilemez.

"Halka hizmet, Hakk'a hizmettir" diyen bir anlayışla yola çıkanların, bugün bu sözü unuturcasına birbirine sert çıkışlar yapması düşündürücü. Siyasetin dili değişmeli; nazik, yapıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşımla Korkuteli'nin geleceği için çalışılmalı.

Unutmayalım, kayıkçı kavgaları sadece zaman kaybettirir. Oysa Korkuteli'nin kaybedecek zamanı yok